Üçüncü Yaş Üniversitesi (3YÜ), 60 yaş ve üzeri bireylerin yaşam boyu öğrenme sürecine katılımını teşvik eden ve aktif yaşlanmayı desteklemeyi amaçlayan bir eğitim modelidir. İlk kez 1972 yılında Fransa’da “L’Université du Troisième Âge” adıyla uygulanmaya başlanmıştır. Türkiye’de ise çeşitli üniversiteler ve yerel yönetimler tarafından sosyal sorumluluk projesi kapsamında hayata geçirilmektedir. 3YÜ, yaşlı bireylerin fiziksel, bilişsel, duygusal ve sosyal iyilik hallerini desteklemeyi hedeflemekte; sosyo-kültürel katılımı artırmakta ve bireylerin yaşam kalitelerini geliştirmeyi amaçlamaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) aktif yaşlanmayı destekleyen politikaların önemini vurgulamaktadır. Üçüncü Yaş Üniversitesi bu bağlamda yaşlı bireylerin istihdam dışı yaşam dönemlerinde üretken, bağımsız ve sağlıklı bireyler olarak topluma entegre olmalarını sağlamayı hedeflemektedir. Araştırmalar, bu modelin depresyon ve anksiyete semptomlarını azalttığını, fiziksel ve bilişsel iyilik halini artırdığını göstermektedir.
Üçüncü Yaş Üniversitesi (U3A – University of the Third Age) kavramı, 1972 yılında Fransa’nın Toulouse kentinde ortaya çıkmıştır. Bu modelin ilk örneği, yaşlı bireylerin hem sosyal izolasyonla baş etmeleri hem de zihinsel ve fiziksel olarak aktif kalmaları amacıyla Toulouse Üniversitesi bünyesinde “Université du Troisième Âge” adıyla kurulmuştur.
Fransız modelinin temel özelliği, akademik bir çerçevede üniversite öğretim üyeleri tarafından yaşlı bireylere ders verilmesidir. Yaşlı bireyler öğrenci olarak üniversite ortamına dahil edilir ve profesyonel eğitim alırlar. Bu modelde dersler, bilimsel bilgiye erişim ve bireysel gelişim ön plandadır.
3YÜ modeli zamanla Avrupa’nın çeşitli ülkelerine ve ardından küresel ölçekte farklı kıtalara yayılmıştır. Avrupa’da yaşlanan nüfusa yanıt olarak yaşam boyu öğrenme stratejileri geliştirilmiş ve bu kapsamda Üçüncü Yaş Üniversiteleri yaygınlaştırılmıştır. UNESCO ve Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası kuruluşlar da yaşlı bireylerin eğitime erişimini savunmuş ve bu tür girişimlerin desteklenmesini önermiştir.
Örneğin:
• Birleşik Krallık’ta 1982’de kurulan U3A hareketi daha katılımcı, gönüllülük esasına dayalı ve “yaşlılar arasında yaşlılar için öğrenme” modelini benimsemiştir. Bu sistemde üyeler birbirlerine ders vermekte ve öğrenme sürecine aktif olarak katkı sağlamaktadır.
• Avustralya, Kanada ve bazı Asya ülkeleri de bu modeli kendi toplumsal ihtiyaçlarına göre şekillendirerek uygulamaya koymuştur.
Bu tarihsel gelişim, U3A’nin tek tip bir yapı değil, toplumsal bağlama göre esnek biçimde uygulanabilen bir model olduğunu göstermektedir.
1985 yılında kurulan The International Association of Universities of the Third Age (AIUTA), bu üniversiteler arasında uluslararası iş birliği ve bilgi paylaşımını koordine etmektedir. AIUTA’ya dünya genelinde 50’den fazla ülkeden üniversite üyedir.
Türkiye’de 3YÜ modeli, özellikle son yıllarda çeşitli illerde uygulanmaya başlanmıştır. Projeler çoğunlukla üniversitelerde görevli eğitmenlerle yürütülmekte ve toplumsal fayda odaklı bir misyon taşımaktadır. Türkiye’de 60 yaş ve üzeri nüfusun artmasıyla birlikte, bu girişimler yaşlı bireylerin hem bilgiye erişimini hem de sosyal hayata katılımını artırmaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.